Dört koldan saldırı: Kirlet ve yok et
Düşman artık eli silahlı olarak cephede değil, her yerde. Toplumun inanç, kültür ve ahlak değerlerine saldıran ürünler her yerde kol geziyor.
Yeni Söz / Özel Haber
Düşman artık eli silahlı olarak cephede değil, her yerde. Toplumun inanç, kültür ve ahlak değerlerine saldıran ürünler her yerde kol geziyor. Teröristler sadece Kandil'de değil, ekranda, rafta, internette, sokaktalar. Kültürel terör ise tüm silah ve araçlarıyla geleceğimize yönelmiş durumda.
ÇOCUK VE GENÇLER SALDIRI ALTINDA
Kıyafetlere, okul çantalarına, filmlere, müzik kliplerine hatta yumuşak şeker ve kraker türü ürünlere dâhi işlenmiş resim, yazı ve ikonlarla çocuklar, gençler ve tüm insanlar saldırı altında.
SATANİST SEMBOLLER KOL GEZİYOR!
Pek çok eşyaya işlenen satanist ve masonîk ikonlar, korku ve dehşet sembolleri ile gençler sekse davet ediliyor, ateizme yönlendiriliyor, batının yozlaştırıcı ve ifsat edici değerlerine çağrılıyor.
AHLAKÎ YOZLAŞMA İÇİN HER YOL MUBAH
Gizli veya açık ürün reklamları, tanıtım filmleri, müzik klipleri, İslam'ı kötüleyen ve ahlakî yozlaşmaya neden olan mesajlar tavan yaptı. Her yerde kol gezen görüntüler, ne yazık ki devlet kanalında bile yayınlanabiliyor.
YERLİ FİRMALAR DA TAŞERONLUK YAPIYOR
Kapitalizm ve emperyalizm tanıtımını yapan, batının yozlaşmış, gençleri kendi inanç ve değerlerinden koparmaya dönük sinsi oyunlarına, hırsları uğruna yerli firmalar da alet oluyor.
KIYAFETLERE DİKKAT!
Kültür ve inanç dezenformasyona yol açan kıyafetler, dindar kimselerin mağazalarında ve üstünde artık rahatlıkla görülebiliyor. Yozlaştırıcı ve cinsel çağrılar yapan müzikler, mağazalarda kutsî günlerde bile çalınıyor.
DİNDARLAR BİLE SEÇİÇİ DEĞİL!
İslam'ı kötüleyen, ahlakı bozan, kültürel tahribata yol açan mesajlar tavan yaptı. Dindarlar bile seçicilikten uzaklaştı. Özellikle çocuk kanallarında yayınlananlar tüyler ürperten boyutlara ulaşmış durumda.
KIYAFETLER REKLAM PANOSU GİBİ
Çocuklar, gençler ve diğer tüm insanlara dönük açık ve gizli mesajlar, değerleri empoze eden reklâm filmleri, konserler, müzik klipleri, billboardlar, kıyafetler, kırtasiye ürünlerindeki mesajların dindarları bile rahatsız etmiyor olması, pek çok toplum bilimciyi dahi şok eder durumda olduğu bildirildi.
BİNLERCE İNSAN ŞER İÇİN ÇALIŞIYOR
Batılı pek çok kurum, tüm insanları tektipleştirmek ve kendilerine benzetmek için çalışıyor. Batıda bu amaçla vakıf, enstitü ve araştırma merkezi kurulmuş ve binlerce ‘eğitimli insan' gece gündüz bu amaçla çalışıyor.
ÇOCUKLAR SALDIRI ALTINDA
Subliminal yahut açık mesajlarla bilinçaltına işgâle maruz bırakılan çocuklar ve gençler saldırı altında. Kültür, inanç, ahlakî değerleri değiştirilmek istenen bu kitleler, etkin tüketicilere dönüştürülmeye çalışılıyor.
Cinsel tahrik, cinsel eğilim bozukluğuna yönlendirilen gençler, yanlış ve maksatlı sorularla kötülüğe çağrılıyor. Kendilerine benzemeyenler aşağılanıyor, teröre davet ediliyor ve kışkırtılıyor.
YUNANİSTAN'DA BİLE YASAK
Yunanistan'da bile çocuk programlarından 45 dakika önce ve sonra reklâm yayınlamak ve çocukların reklâmlara alet edilmeleri yasak. Bizde ise neredeyse her şey çocukları etkilemek üzerine kurulu ve çocuk kullanılmayan reklâm kalmadı.
ÇOCUK KIYAFETİNDE ‘SEX' YAZIYOR
Kültürel, dinî ve ahlakî değerlere saldıran kıyafetler hem denetimsiz bir şekilde Türkiye'ye girebiliyor, hem de üretimi serbest olduğu öğrenildi. Yeni Söz piyasaya çıktı, kırtasiye ve kıyafet mağazalarını dolaştı. Yazısız ürün bulmak neredeyse imkânsız. Bir çocuk mağazasında satılan tişörtte “Sound Beach Mix” yazdığını görüntüledi. Bu yazının her kelimesinden özenle seçilen ve başka renge boyanan harflerinde ‘SEX' yazdığını resimledi.
TORUNLARIMA YAZISIZ KIYAFET BULAMADIM
Torunlarına kıyafet almak üzere gittiğinde yaşadığı Kâhta'da yazısız ve resimsiz kıyafet bulamadığını söyleyen Mehmet Öztürk, “devlet nerede” diye çığlık atıyor. Satıcı ve üretici firmaları ahlaklı olmaya çağıran Öztürk, “Bu topluma batının kültür ve ahlaksızlığının taşıyıcılığını yapmayın” diyor.
DİYANET'E BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR
Yerli firmaların yerel değerleri tanıtan alternatifler geliştirmesini isteyen Kâhtalı Öztürk, Diyanet İşleri Başkanlığı'na büyük görev düştüğünü söylüyor. “Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Denetim yapmalı” diyen Öztürk, “Okul idareleri ve veliler, kıyafet ve kırtasiye satıcıları azami derece dikkat etmeli” dedi.
DİNDAR KANALLAR BİLE AYNI
Dindar kanallarda yayınlanan görüntüleri görünce çocuklarımı ekranın şerrinden nasıl koruyacağının derdine düştüğünü belirten veli Nazmiye Cihangir ise hem dindar kanallardan, hem de RTÜK'ten şikâyetçi.
BATI BİLE BİZDEN İYİ
Batıda kanallarında her yaştan insanların sunuculuk yaptığını belirten gurbetçi Yasin Sağlam da Türk kanallarında tüm kanallarda göğüs dekolteli genç sunucuların sürekli ekranda tutulmasında rahatsızlığını dile getirdi. Türkiye'deki kıyafetlerin İsviçre'deki mağazalardan çok daha kötü olduğunu aktaran Emine Sağlam ise “bu özenti ve özensizliğe anlam veremiyorum” diyor.
MİLLET DEVLETTEN ÇÖZÜM BEKLİYOR
Yeni Söz olarak, Türkiye'nin geleceğine yönelik bu terör saldırısına yönelik siyasi partileri önlem almaya, gençleri ve aileleri de duyarlı olmaya çağırıyoruz.
