10 Şubat 2020

Ben ağlarken gülümserim

Gözyaşları, göz pınarlarında 'hazır ol'da bekleyenler iyi bilir ağlayabilmenin kıymetini. "Ağlamak kalbin çalıştığını gösterir" demiştim bir keresinde.

Gönlüme düşen, ağzımdan

çıkan bu sözü daha sonra çok düşündüm. Öyle miydi gerçekten, ağlamak neydi?

Şikayet miydi, yoksa acziyetin kabulü mü demekti? Belki de çocuksu bir masumiyetle: "Allahım" demekti. Geceleri başlarını huzurla koydukları, usul usul  gözyaşı akıttıkları yastıklar şikayetçi olurlar mıydı hesap gününde, yoksa şahitlik mi ederlerdi?

Bir yerde okumuştum: "Ağlamak; çiçek sulamaya benzer, kişi ağladığında kalbini sular ve kalbinde güzelliklerin yeşermesine kapı açar" diyordu. Benim kalbim de, sanki bu cümleyi tasdikler gibiydi.

İnsan yaratılmışların en şereflisi olmakla birlikte çok aciz bir varlıktı. Ve insan, hayatını en güzel şekilde yaşamakla mükellefti; şikayet etmeden,  yargılamadan, incinmeden, incitmeden, daim şükür ve zikir ile...

"Kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur" diyor ayet-i kerîmede. Gözyaşları ile yıkanmış bir kalp ile her an ve yaratılmış her varlıkta O'nun tecellisini görerek yaşamak, muazzam bir şey olsa gerekti...

Ağlarken bile çehrelerinde tebessümleri eksik olmayan ve bu dünyadan gülümseyerek geçenlerle hemhâl olabilmek ne hoştu...