VF kat sol
VF kat sağ

20 Ekim 2015

Bombacı tespit edildi ama…

9 Nisan 2007

Taksim Meydanı'nda baharın ilk günleri…

İstiklal Caddesi her zamanki gibi kalabalık…

Yoğun ve bir o kadar da karışık insan topluluğunun arasında hızla ilerleyen kadın sırtındaki çantayı Sıraselviler Caddesi girişindeki işyerinin önüne bırakarak adımlarını hızlandırdı.

O anda sivil polisler çevresini sarmıştı bile. Kaçacak yeri yoktu. Kelepçe vurulup emniyete götürüldü.

Çantasından 5 kilo 300 gram A-4 patlayıcı çıktı.

 

Kuzey Irak'ta eğitim gören Aslı D. adlı kadın terörist Türkiye'ye girdiğinden beri her adımının takip edildiğinden habersiz çok ses getirecek eylemini gerçekleştirmeden saniyeler önce yakalanmıştı.

Amacı Taksim Meydanı'ndaki Polis noktasının önünde kendini patlatmaktı. Yapamadı…

Bombaların cinsi, nereden geldiği, nasıl birleştirildiği hepsi takip edilmişti. Büyük bir yıkımın önüne saniyelerle geçilmişti.

 

*                                                  *                                                       *       

25 Aralık 2007

 

Mecdiyeköy metro durağında biletini almak için acele eden genç koşar adım yürüyen merdivene doğru inerken yukardaki kargaşadan  habersizdi. Oysa az önce gencin bilet aldığı büfenin önünde kıyamet kopuyordu.

 

Kuştepe'deki evden çıktığında uzaktan kendisini takip eden polisleri fark etmemişti. Aslında bu 2 aydır böyle devam ediyordu.

Tanımadığı 5 polis bir anda üzerine çullandı. Sırt çantasından 3 kilo 500 gram A-4 patlayıcı çıktı.

 

Sadece iki örneği okurken bile tüylerinizi diken diken etmeye yetti değil mi?

Hikayesini okuyamadığınız ve belki de hiç okumayacağınız yüzün üzerinde canlı bombanın o tarihlerden bu yana yakalandığını söylesem…

 

Biz bilmiyoruz ama birileri, birileriyle büyük bir mücadele halinde…

Hem de yıllardır…

 

Türkiye intihar saldırılarıyla ilk kez 1996 yılında PKK terör örgütü tarafından gerçekleştirilen saldırıyla tanıştı.

 

1996-2005 yılları arasında PKK, DHKP/C ve El Kaide'nin Türkiye unsurları tarafından 40 intihar saldırısı gerçekleştirildi. Bu saldırıların 24'ü önlenemezken, 16'sı ise teşebbüs aşamasında kaldı.

 

2005 yılından sonraysa ortalama yıllık 20 intihar saldırısı ülkemizde gerçekleşir oldu. Büyük kısmı engellendi.

 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, önceki gün tren garındaki canlı bomba eylemini gerçekleştiren kişilerden birinin Yunus Emre Alagöz olduğunu açıkladı.

 

Ama savcılık açıklamasında belki de en önemsiz ayrıntı kendini patlatanın kim olduğuydu.

 

Çünkü savcılık çok çarpıcı bir detay vererek 9 zanlının medyadaki  sorumsuzca haberler nedeniyle kaçtığını duyurdu.

 

Evet Başbakan'ın “elimizde listesi var” diyerek anlatmaya çalıştığı 9 kişi firardaydı. Nedeni ise yapılan yayınlardı.


Ülkemizi cehenneme çevireceklerdi

                                                                            

Savcılık yakalanan malzemeyi açıkladığında Türkiye üzerinde asıl planlananın çok daha kanlı bir senaryo olduğu ortaya çıktı.  

 

Bomba yapımında kullanılan 2,5 ton amonyum nitrat,

 

10 adet intihar yeleği,

 

150 metre Kortex patlayıcı,

 

60 kg TNT patlayıcı,

 

10 paket kimyasal patlayıcı, el bombaları, silahlar, mermiler, çuvallar içerisine konulmuş kükürt ve amonyum nitrat,

 

27x16 ebatlı fünyesi takılı olmayan TNT düzeneği,

 

1 adet boş TNT kalıbı, bomba yapımında kullanıldığı düşünülen sair malzemeler…

 

Ben alt alta yazarken sadeleştirdim. Asıl liste bunun 5 katı. Bununla ne mi yapacaklardı? Sokakları kana bulayacaklardı.

 

Sözün özü:

 

Elinde liste var yakalasana!” diyenlerin aslında bilip de söylemedikleri şu ki:

Canlı bombanın bağlantılarını çözemezsen bir adamı yakalarsın o kadar! Örgüt gider diğerine giydirir yeleği patlattırır!

 

Bizi canı pahasına kurtaran isimsiz kahramanlara da selam olsun…