Bu Kürtler ne istiyor (2)

“Bu Kürtler ne istiyor” demiştim geçen yazımda.

Hak arama mücadelesini “farklı bir mecrada” sürdüren, özerklik/ özyönetim isteyen Kürtlerin uzun vadede ne düşündüğünü, ne istediğini merak ediyordum, birbirinden ilginç cevaplar geldi.

Hakaret ve küfür içeren cevapları eliyorum. Kişinin değerini söz söyleme üslubu ortaya koyar malum.

Samimiyetle, dürüstçe verilen cevapların bir bölümünü mecburen kısaltarak ve imla hatalarını düzelterek yayınlamak istiyorum bugün.

*Önderleri, liderleri gördükleri Öcalan'a özgürlük talep ediyorlar. Bebekleri katleden devlet görevlilerinin hiçbirinin yargılanmadığı bir ülkede kendi başkanlarının da hür olup siyaset yapabilmesini, ömrünün sonunu cezaevinde tecrit altında geçirmemesini istiyorlar.

* Dörde bölünmüş ülkemizin Suriye ve Irak parçasında kendi yönetimimizi kurduk Allah'a şükür. Sırada Türkiye ve İran var. Olay bu kadar basit. Bunu iyi anlasanız iyi olur...

* Ben Müslüman Kürt'üm. Bizler uzun yıllar zulüm gördük, işkenceler çektik. Çanakkale'de beraber savaşırken zafer elde edildikten sonra yok sayıldık. Dilimiz yasaklandı, özgürlüğümüz elimizden alındı. Bir kesim Türkler tarafından hakarete zulme uğradık. Sonra bir parti geldi ve bize umut oldu. (Şükürler olsun)özgürlüğümüzü tattık. Daha da ilerleyeceğine inanıyorum. Eksikler var PKK YA DA HDP ASLA SESİM OLAMAZ. Müslüman Türk-Müslüman Kürt olarak bu vatan bizim.

*Kürtler eşitlik istiyor, barış istiyor. Doğuda HDP ve PKK'nin eline terk edilmek istemiyor.

*Kürtlere üstten bakma modasına siz de uymuşsunuz. Sizin önceliğiniz neyse bizim önceliğimiz de o. Siz başörtüsü sıkıntısı yaşadınız da biz yaşamadık mı? Bizim adımıza konuşanların bizim sesimizmiş gibi dillendirdiği konular değil bizim gündemimiz. Doğuda Kürt siyasiler, politikacılar da hep aynı dili kullanıyor. Biz dünyadaki bütün annelerin çocukları için istediklerini istiyoruz.

*Önceki düzeneğe göre su an çok iyiyiz daha doğrusu isteyecek bir şey yok bence önceden bırakın ana dilimi Kürt'üm demeye korkardık simdi bu özgürlük verilmişse ben daha bir şey beklemem. Bu bayrak altında büyüdüğüm için memnunum devlet içinde devlet olmayacağını yıllardır olamayacağını göremiyorlar mı? Bir kurt devleti var zati yasamak isteyen gidip orda ülkesini kalkındırır.

*Kürt'le Türk çok iyi arkadaş olabilir, sevgili olabilir, düşman olabilir, iş ortağı olabilir, komşu olabilir ama asla ve asla kardeş olamaz bu saatten sonra…

*Kürtlerin istediği bir şey yoktur, sadece PKK ve şer güçler tarafından rahatsız edilmemelerini istiyorlar.

*Sevgili Semanur yazının başları iyiydi de, sorularını algılamakta ben de zorluk yaşıyorum. Yani bu İslam yorumuyla kardeşliğin/eşitliğin tesis edilebileceğine nasıl inanabiliyordun? Ankara'dayım. Dilersen bir kaçak çay eşliğinde birbirimize sorular sorabiliriz.

*Ben bir kürdüm ama asla Kürtçü ( PKK ) olmadım, desteklemedim hiç kimse Kürtçülerden ( PKK), Kürt'ün çektiği kadar çekmemiştir. PKK'nın kol gezdiği yerde PKK'lı olmadan yaşamak nasıl bir şeydir ancak orda yaşayan bilir.

*Ben de Kürt'üm, bin oyum olsa bir oyumu HDPKK ya vermem. Dinime, dilime, hayatıma karışan yok sırf Kürt'üz diye bize zulüm eden de yok. Eskiden zülüm eden vardı o ayrı ben Erdoğan'dan döneminde bahsediyorum. Kürtleri bir kardeş gören Erdoğan'dı aslında Erdoğan suçlu. Bıraksaydı PKK fare gibi deliklerde kalsaydı, eşkıyayı şehre indirdi

*Kimin kimden ne istediğini bu yaşıma geldim anlamadım anladığım tek bir şey var benim oğlum asker ve Kürt ve şu anda Diyarbakır'da asker. Ne bu özerklik isteyenin canı, nede tepede duranların yüreği acır olan benim gibi gariban ailelerin canı yanar. Evet, Semanur Hanım çok güzel bir girişle gerçeklere dokundunuz. Kürtler bir şey istemiyor, bölücüler ne istiyor ona kimse cevap verebiliyor mu?

*Şimdi yetişkin Kürt bir birey olarak ne istediğimi söyleyeyim. Barış sürecinin devam ettiği, Şivan Perver'in kamu etkinliklerinde şarkılar söylediği, kimsenin kürtlüğünden utanmadığı veya mahcup olmadığı veya acaba terörist damgası yer miyim diye düşünmediği günlere... Özerklik veya öz yönetim; bence daha iyi bir yaşam vadetmez. Tersine Afganistan gibi kaos doğurabilir. 

*Politik olarak Kürdistan isteyeni bir kenarda bırakırsak görülmesi gereken şey su; su an yaşananlar 90'lardan farklı değil. Olmadığını söyle görmek lazım o yıllardaki devletin savunucuları da Kürtler ne istiyor diyordu ve anlamıyordu PKK'yla böyle mücadele edilir diyordu şimdiki savunucular da. Sen kürsüden ağır konuşan Demirtaş'a kızıyorsun, o kendini savunan adam olarak görüyor, tıpkı “one minute” diyen Erdoğan'a karsı hissettiklerini hissediyor. Velhasıl HDP veya PKK'nin kendisi için iyi olmayacağına acı çekerek de olsa kendisi karar vermek istiyor, bu hakki elinden alınınca ya da hor görülünce döngü devam eder.