Dr. Anthony Fauci…  Koronavirüs salgınından sonra Trump'ın sağlık danışmanı olarak adını daha sık duymaya başladık.  Aslında 1984 yılından bu yana ABD'nin Ulusal Allerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsünün (NIAID) direktörü olarak görev yapıyor. Şimdi ise kendisine yeni bir misyon belirlemiş: Koronavirüse karşı bir aşı veya ilaç geliştirme projesinin patronu olarak jübile yapmak ve böylece emekli olurken geride dünya çapında bir şöhret bırakmak.

Ancak Fauci'nin geçmişi zikzaklarla dolu. Ocak ayında Çin'den gelen uçaklara yasak konmasına karşı çıkmıştı. Telaşlanacak bir durum olmadığını  ve her şeyin Şubat sonunda normale döneceğini söyleyen de oydu.

Salgının ilk günlerinde maskeyi ciddiye almadı. Hatta maske takanlarla alay etti. Daha sonra ise maskenin mutlaka kullanılması gerektiğini vurgulamaya başladı. Temmuz ortalarında ise devletlerin maske kullanımı konusunda ciddi baskı uygulamaları gerektiğini dile getirdi.

Fauci, klorokinin Covid-19 için etkili olmadığını iddia etmişti. Oysa bu ilacın 2005 yılından bu yana SARS türü virüslere karşı etkili olduğunu gösteren bilimsel deliller var. Yine Fauci, Nisan ayında, kendisinin başında bulunduğu kurum tarafından desteklenen  Remdesivir adlı ilacı methetti  ve koronaya karşı çok etkili olduğunu söyledi. Oysa bu ilacın toplamda iyileştirme oranı yüzde 31. Öte yandan hidroksiklorokin ölüm ornlarını yarı yarıya düşürüyor. Hatta bazı yerlerde yüzde yüz sonuç alınıyor. Bu parlak başarıya ragmen Dr. Fauci, klorokin konusunda olumsuz açıklamalar yapmaya devam ediyor.

79 yaşındaki Dr. Fauci, bunca yıl görevde kaldığı halde AIDS, SARS, MERS ve Ebola konusunda başarılı bir ilaç geliştirmeyi başaramadı. Unutulmaz bir iz bırakmak için Covid-19 aşısını kendisi için son şans olarak görüyor. Ancak, denize düşen yılana sarılır misali, Moderna firmasının COVI19 aşısı ve Gilead firmasının Remdesivi antivirüs ilacı dışında elinde başka da kozu yok.

Dr. Fauci'nin başında bulunduğu NIAID Çin'deki Wuhan Viroloji Labortauvarında yapılan çalışmalara ciddi destekler verdi. Bu kurum, ABD'nin Ulusal Sağlık Enstitüsü ile birlikte Wuhan laboratuvarlarının  5 yıl boyıunca milyonlarca dolar aktardı. 2003 yılında Nature dergisinde yazdığı bir makalede, dünyanın biyoterörizme karşı yeni ve yaratıcı önlemler alması gerektiğini belirtti. Yine aynı makalede biyoteknoloji şirketleri ve büyük ilaç firmaları dahil olmak üzere, özel sektör ile ilişkileri en üst düzeye çıkarılmasına ihtiyaç olduğunu ifade etti. Hatta o makalede şöyle bir cümle dikkat çekiyordu: “Sektörle geleneksel ilişkilerden farklı işbirlikleri geliştirmeliyiz. Mesela firmaların ortaya çıkardıkları ürünlere alım garantisi vermeliyiz ki etkin aşılar ve tedaviler bulunabilsin.”

Aslında bu cümle ile Dr. Fauci'nin safını çok net belli ediyor. D ve C vitamini veya klorokin gibi önleyici ve kesin tedavilerden para kazanılmıyor. Zira bunlar çok ucuz ve patent dışı.  Onun hedefi, herkesi zorunlu olarak pahalı yöntemlere mecbur kılmak. Bütün gayretleri bu yonde.

Koronavirüs konusunda dünya çapında bir tiyatro oynanıyor. İlk olarak Wuhan'da sergilenen oyunun başrol oyuncuları arasında ise Dr. Fauci, DSÖ başkanı Tedros ve Bill Gates gibi isimler var.