06 Kasım 2016

Erken çocukluk çağında duygusal gelişim

 

Bebekler doğdukları andan ortalama üç aylık oldukları zamana kadar bir başka bebeğin ağlama sesini duyduklarında kendileri de ağlar. Bu zaman diliminde bakıcılarının onları yalnız bırakmaları bebeklerin üzülmesine sebep olur. Üzülmesi dudaklarını bükmesi şeklinde fark edilebilir. Bebeklerin etkiye tepki verme şekli doğdukları andan hemen sonra başlar. Karşısındakinin gülüşünü taklit eden bebek aslında insanoğluna kendince cevap veriyordur. Bebekler kaşlarını kaldırarak ya da buruşturarak ilk kez gördükleri nesnelere veya kişilere ilgi gösterirler. Kızgınlık ifadesi sıklıkla yetişkinin dikkatini çekmek için tercih edilir. İstedikleri bir oyuncak verilmediğinde, yapmak istedikleri bir davranış engellendiğinde kaşlarını çatar, kızarlar.

Bebekler doğdukları andan itibaren gülebilirler. Başlangıçta bu gülüşlerin pek bir anlamı yoktur. Karşısındakini taklit etme şeklindedir. Ama üçüncü aya geldiklerinde sevindikleri zaman gülerler. Beklenmedik bir olay karşısında yüzlerinde şaşkın bir ifade belirir. Dört-beş aylık olduklarında aynaya bakarlar. Aynadaki görüntüleri onlar için ilginçtir. Bu görüntünün kendilerine ait olduğunu bilmeden defalarca aynada kendilerini öpebilirler.

Freud'a göre bir bireyin kişiliğinin oluşmasında anne-babanın tutumları çok önemlidir. Anneile babanın tutumlarının yanı sıra erken çocukluk çağında gittiği kreş, anaokul, ilkokul öğretmenlerinin tutumlarının da yeri tartışmasız çok büyüktür. Çocukların hem duygusal hem zihinsel gelişimkeri için bol bol oyuncaklarla oynamaları gerekir. 6 aylık bir bebek çok çabuk oyuncaktan bıkar. Ancak onunla oynayan annesinin, bakımını üstlenen yetişkinin ilgisinden asla sıkılmaz. Bu aylarda bütün oyuncakları yığın şeklinde önüne koymaktansa üçlü beşli gruplar şeklinde oynamasına izin verip diğerlerini saklamak ve dönüşümlü oynatmak bir hafta uzak kaldığı oyuncağı yeniden keşfetmesini sağlayacaktır.

Bebekler altı aylık oldıuktan sonra sesler çıkarmaya başlarlar. 7-8 aylıkken ilk kez gördükleri insanlardan tedirgin olurlar. Güvende olmadıklarını düşünürler. Bir yaşına geldiklerinde anne babalarından ayrıldıklarında üzülürler, ağlarlar. Herhangi bir eylemde bulunmadan önce etraflarında olan insanların yüz ifadelerini incelerler. Örneğin bir kedi görür. Ona dokunup dokunmama konusunda karar vermek ister. Dönüp annesine bakar, kediyi gösterir. Annede onaylanan bir yüz ifadesi  görürse kediyi ellemek için adım atar. Eğer anne onaylamayan bir bakış ile kendisine bakıyorsa elleme davranışından vazgeçer. Bir buçuk iki yaş civarında her davranışının sonunda anne babadan tepki almak ister. Eline bir oyuncak alır ve etrafa atar. Annenin yüzüne bakar. Onay verip vermediğini fark eder. Anne eğer yüksek sesle tepki veriyorsa bazen bunu bir oyuna çevirir. Annenin bağırması için tekrar tekrar aynı onaylanmayan davranışı tekrarlar. Eğer bu esnada anne odayı terk ederse bağırmaya başlar. Çünkü yapma diyen bir anne yokken oyuncak fırlatmanın bir değeri de olmaz.

Bir yaş civarında kumandayı telefona benzetip konuşmak için kulağına götürür ve kendince konuşur, sesler çıkarır. Anne babasını taklit ederek oyun kurmuştur. Bir buçuk iki yaş civarında aynadaki yansımanın kendisine ait olduğunu fark eder. Utanma ve kıskançlık duygularını geliştiriler. İki yaş civarında herşeye itiraz vardır. İnatlaşırlar. Yüzlerinde sert bir ifade olur. İstekleri yerine gelmezse çok kızgın bir yüz ifadesi takınırlar. Yetişkin hayır dese de acaba bu sınır nereye kadar zorlanır diye öğrenmek isterler. Özellikle hayır denilen şeyleri zorlarlar. Anneye yapışık kalmak ister ama bir taraftan da özerkliğini ilan etme çabasındadır. Hem kendi kendine başarmak ister hem de yanı başında annesinin olması için diretir. Bir kuşun peşinden koşan çocuğun bir yandan da dönüp annesi arkasından geliyor mu diye bakması buna örnektir. Anne gelmiyorsa ağlamaya başlar. Onu takip etsin diye uğraşır. Annenin gözden kaybolması onun için korkulacak, endişelenecek bir durumdur. Özellikle iki yaş civarında kendini keşfettiği dönemde sık sık banyo yapmak, giyinmemek ister. Utandırılması, içekapanık ve şüpheci yetişmesine sebep olur. Bu yaş civarında oyuncaklarını paylaşmak istemezler. Başkalarıyla oynamak akranlarını taklit etmek yönelimindedirler. Ancak oyuncaklarını paylaşmamak için çaba harcarlar.