05 Nisan 2016

İspanyol medyasının Arda Turan'a yaptığı

Zaman zaman medyada ve futbol yorum programlarında spor medyamız haksız ve ağır eleştirilerde bulunduğu gerekçesiyle âdeta yerden yere vurulur. Spor medyası olarak da Avrupa'da işlerin hep daha düzgün gittiğine vurgu yapılır. Ama durumun böyle olmadığını en son İspanya'da “El Clasico” adı verilen Barcelona - R. Madrid maçında Arda Turan'a yapılan eleştirilerden bir kere daha anlamış olduk.

 

Meğer İspanyol basınının Barcelona transferinden sonra Arda Turan'ı göklere çıkarması boşuna değilmiş. Aslında bugüne dek övgüler düzdükleri Arda'yı yüksekten uçuruma atmakmış niyetleri!

 

İspanyol medyasında yapılan haber ve yorumlarda 74. dakikada oyuna giren milli futbolcumuzu R. Madrid'e karşı alınan mağlubiyetin baş sorumlusu olarak göstermedikleri kalmış. Merak ediyorum, İspanyol basınında “bir futbolcunun maça ısınması ve de takımına katkı verebilmesi için 15 dakikadan daha fazla süreye ihtiyacı vardır” diyen olmuş mudur? Ya da “15 dakika süre alan bir futbolcuya mağlubiyeti fatura etmek yanlış olur” diyen aklıselim bir yorumu kaleme alan var mıdır?

 

Çıkan bu olumsuz yorumlardan fazla etkilenilmiş olacak ki bizde de “Keşke Arda maça girmese miydi acaba?” tarzında yorumlara denk geldim.

 

Umalım ki İspanyol medyasının Arda Turan övgüleri onu bir maçta kurban etmek gayesiyle yapılmış olmasın.

 

Acımasızlık ve haksız eleştiri dünyanın her ülkesinde spor medyasının olmazsa olmazı. İspanya'da öyle de bizde farklı mı; tabii ki değil.

 

Ama bu gerçek ortadayken kendi medyamıza da en azından bu konuda haksızlık etmeyelim.

 

İZDİVAÇ PROGRAMLARINDAKİ KİRLİLİK

 

Ekranlardaki izdivaç programlarının kaldırılması gerekliliği konusu 7'den 70'e herkesin hemfikir olduğu bir konu. Ama bugüne kadar birçok skandala imza atılan bu türden programların ekran macerası kesintiye uğramadan devam ediyor.

 

“Türk halkının üzerinde en fazla ittifak ettiği gündem başlığı nedir?” diye bir araştırma yapılsa eminim “izdivaç programları acilen kaldırılmalı” maddesi ezici bir çoğunlukla zirvede yer alırdı.

 

En son Seda Sayan ve de oyuncu Zuhal Topal'ın programları arasında yaşanan itirafçı kavgası bu alanda nasıl bir çıkmaza girildiğinin de en bariz örneğini teşkil ediyor. Bir damat adayının iki program için de yaptığı ifşaatlar gelinen noktanın dip seviyesinde olduğuna işaret ediyor.

 

Şimdilerde iki programın taraflarının kozlarını mahkemede paylaşacakları konuşuluyor. Ama öyle bir aşamaya gelindi ki bu saatten sonra iki tarafın da haklı çıkma ihtimali kalmadı.

 

46 DİZİSİ ÖRNEK OLUR MU?

 

Son dönem Star'da başlayan 46 dizisi ekranların dizi projesi anlamında en “kontr” işi... Nisbeten kendine özgü bir senaryosu var. Başka dünyaları ya da arayışları içermesi bakımından ilginç bir dizi.

 

Hikâye, Erdal Beşikçioğlu'nun canlandırdığı “Murat” karakteri etrafında gelişiyor. İki bölümden sonra görüldü ki “Murat” bizim bildiğimiz başrol karakterlerine pek benzemiyor. Hem olumlu hem de olumsuz tarafları olan bir tip.

 

46'nın en önemli özelliği 1 saat sürmesi. Bu anlamda yeni dizi 46, Türkiye'de bir ilk gerçekleştirdi. Erdal Beşikçioğlu, Melis Birkan, Yasemin Allen, Saygın Soysal gibi oyuncuların yer aldığı dizinin başarılı olması yeni 1 saatlik dizilerin devamını getirme ihtimali bakımından önemli.

 

Yakın ve orta vadede dizilerin süresi kısalmaz ama dizi izleyicisini tekrarıyla birlikte 3 saat ekrana bağlayan standart dizilerin yanında yeni bir soluk olacağı kesin.