Koca koca yazarların bir kısmı hayal denizinde yüzüyor; neymiş HDP İmralı ve Kandil'den bağımsız hareket edebilmeliymiş. Ona bu alan açılmalıymış, yoksa Türkiye partisi iddiası olmazmış. Ciddi körlük yaşıyor olmalılar. Kandil/İmralı bu HDP'nin çekirdeği, aklı, kökü ve dahi babası. Çok bilinen bir haldir; baskıcı ve otoriter ebeveynlerin çocukları kendi karakterlerini bulamazlar, çocukluk/ergenlik dönemlerinde yedikleri dayak, işittikleri azar karakterlerini örseler, yaralar. Yani demem o ki; HDP çok ama çok sert, gerektiğinde şiddet kullanmaktan hiç mi hiç çekinmeyen bir babanın çocuğu gibi. Şimdi sokağa çıkmasına ve oyun oynamasına izin verildi. Biraz özgürlüğe alışsa da her fırsatta babasının gölgesi peşinde. Bir şeye elini uzatsa eline vuruyor "hayır" diyor "onu alma", bir şey söylese "hayır" diyor "o öyle değil".

Baba/PKK/Kandil şimdilik seyrediyor süreci, sokakta meşruiyet kazanması için ses çıkarmıyor yaptıklarına oğlunun/HDP'nin çünkü işine öyle geliyor. Çocuk sokağa çıkabilmenin rahatlığıyla önüne gelenle tanışıyor; dindarlar, liberaller, eşcinseller, aktivistler, ordan buradan derlenen farklı görüşten insanlarla buluşuyor. Baba da kendisi için "aman ne açık fikirli imiş", "ne kadar da bizdenmiş aslında" densin diye onaylıyor yaşananları şimdilik. Ama ilk fırsatta hele dünya görüşü farklıysa bu arkadaşlara tekmeyi nasıl atacağını, kapıyı yüzlerine nasıl kapatacağını hep birlikte göreceğiz. HDP'nin/çocuğunun kabul görmesi için kullandığı bir araçtan ibaret diğerleri. Asıl olan kendisi zaten, çocuk/HDP de hikaye aslında, tepesi atarsa seçilmiş vekillerin hepsini darmadağın edebileceğini çok iyi biliyor. İşte gördük emanet oy meselesinde; HDP'li yaramazlar biraz uzaklara gitmek isteyince baba hemen eve çağırdı oğlunu, kulaklarını çekti, sınırlarını çizdi.

Bir büyük çifte standart da HDP'nin milliyetçi yani ırk temelli bir parti olması konusunda yaşanıyor. Siyasi alanda at koşturan sol/sosyalist olunca HDP'nin ırkçı/milliyetçi damarı görmezden geliniyor. Hatta önemsiz, vurgu yapılmayan bir hale bürünüp, sürekli HDP'nin (aman da ne kadar özgürlükçü, çoğulcu olduğu " rüzgarı üfürülüyor. Hem kürt hem solcu olunca milliyetçi olabilir, dindar olabilir, bildik tanıdık hiçbir şeye benzemeyen bu şey, her şey olabilir yani. 

Söz konusu olan Türk milliyetçiliği olduğunda ise, bu milliyetçiliğin ne kadar da kötü bir şey olduğu ısıtılıp ısıtılıp önümüze konuluyor. Niye? Çünkü öyle ya da böyle Türk milliyetçiliği sağ, dindar, muhafazakar bir seçmen kitlesine dayanıyor da ondan.  Iyy "ne fena", "ne kötü bir şey" oluyor milliyetçilik o zaman. Mesela MHP'nin tabanı sol fikre dayansaydı tadından yenmezdi ama olmuyor işte, o maya tutmuyor bu topraklarda.

Gülelim mi ağlayalım mı bilmiyorum hallerine; hangi kesimlerden nasıl oy aldığı belliyken, bir de böyle giderseymiş yani,  hoop gelecek seçimlerde HDP'yi iktidar alternatifiymiş. İşin tuhafı bunu öyle algı operasyonu için filan da yapmıyorlar, artık adı aptallık mı saflık mı ona siz karar verin; buna sahiden inanıyorlar. Örtüyü açıp silahı, geçmişi, daha birkaç hafta önce tehditle topladıkları oyları gösteriyorsun, mazbatasını almamış vekilin silahla/ölümle kendi insanlarını nasıl tehdit ettiğini anlatıyorsun "Kapa! Kapa!.." diye bağırıyorlar bir de utanmadan. "Halkların kardeşliği" diye bas bas bağırıyorlar. Önce insanları "halk" diye ırk temelli bölüyor bu düşünce, "sen şusun, sen busun" diyerek ayrıştırıyor, sonra da bunları yan yana getirip Türk filmi repliği gibi "siz kardeşsiniz" paydasında buluşturmaya çalıyor. Kardeşsek baştan niye bölüyorsun arkadaş?

 

İşin en kötü yanı ise; gerçeği sadece kendine yontan, eğip büken düşünce biçimleriyle, toplumsal mutabakatı yakalayacak bir anayasa yapmanın neredeyse imkânsız olması.

Aynel Arap'ta (Kobani) IŞİD'in son saldırısı batının bölgede yeni bir oyunu sahnelemeye başladığının işareti gibi. İlk bilgi ve haberlerin yayılma biçimi, bunu içerdeki malum çevrelerin kulllanması ve HDP'yi parlatan bazı medya gruplarının dezenformasyonu Türkiye'de bir iç karışıklığın hedeflendiğini gösteriyor.

Rabbim tuzak kuranların tuzaklarını başlarına çevirsin...