Kurtlar ve darbeci generaller
-İşbu yazı en son kanlı 15 Temmuz
darbesinin faili olan kurtlaşan nekrofil generallerin ruh ve beyin teşhisidir.
Devlet ve milletimizin mümtaz paşaları bu yazıdan âzadedir ve Batı’dan alınma
general kelimesi onlara yabancıdır.
Kurtların üniformalı olanlarına darbeci
general denir. Din-i mübin’den beslenmediği için kâbil karakterli ve insanlığın
en aşağısıdır, yâni esfel-i sâfilin... Kurtlarla aynı geni taşır; haşin ve
yırtıcıdır. Merhamet, sevgi ve emin kişilik gibi meziyetleri olmaz. Kurtlar
gibi kendi gücünü en üstün güç bilen, hak-hukuk tanımayan zorbalığın ve
parçalayıcılığın adıdır.
KURTLAR
KUZULARIN, DARBECİ GENERALLER MİLLETİN DÜŞMANIDIRLAR
Kurtlaşmak: Kendinden olmayanı
sevmemek, kabullenmemek ve saldırmaktır.
Lânete uğramışlığı temsil eder ve
insanlıktan düşmüş olan mânasına gelir. Eski çağlarda cezalandırılacak kötü
insana “kurt adam” cezası verilir ve ölünceye kadar kurt olarak kalırmış.
Darbeci generaller de kurtlaşan kötü adamlar gibi Hakka tapan Türk milleti
güçlendikçe kurtlaşırlar.
Kurtlar koyunların, darbeci generaller
de hürriyet içinde yaşamak isteyen milletin ezelî düşmanıdırlar. Kurtlar
çobanın sürüsüne, darbeci generaller de millete zarar verirler. Kurtlar ön
hazırlık yaptıktan sonra avlarına saldırırlar. Darbeci generaller de tepeden
inme darbe yoluyla idareyi ele geçirirler.
KURTLAR
PARANOYAKTIR, DARBECİ GENERALLER DE PARANOYAKTIR
Kurtlar paranoyaktır, dolayısıyla
darbeci generaller de paranoyaktır. Hak edilmeyen gurur ve iktidarın, kuşku ve
güvensizliğin, bencillik ve hezeyanın beslediği megalomanik davranışlarla
ortaya çıkan bir ruh hastalığıdır bu...
Bundandır ki darbeci generaller daima patolojik bir hâkimiyet krizi
çeker ve sürekli “iç düşman, dış düşman” kâbusu görürler. Dolasıyla evhamlı ve
teyakkuz hâlindedirler.
Kurtların ormana, darbeci generallerin
de millete mensubiyet şuuru yoktur. Kurtlar için ormanda kendi cinsinden
başkası düşmandır. Darbeci generaller için de kendi vesayetlerine girmeyen
herkes düşmandır. Aralarına başkalarını almazlar. Sınıf şuuru taşırlar. En “üstün”
kurtlaşmış generalin başkanlığında hep muktedir olmak isterler. Hür
iradeleriyle idarecilerini seçen toplumdan nefret eder, askerî militarizme
bağlı toplumdan hoşlanırlar. Kurtlar gibi puslu havayı sever, günlük güneşlik
havayı sevmezler.
DARBECİLERİN KANUNU KURTLARIN KANUNUNA BENZER
Kurtlar ormanın hâkimiyetini ele
geçirmek isteyen başka kurt sürüleri çıktığında, darbeci generaller de
iktidarlarını paylaşmak istemeyen karşı darbeci generaller çıktığında
aralarında savaş başlar.Bu genden
dolayıdır ki bir darbeci general bir darbeci generalin daima kurdudur. Kurtlar
gibi kuzuyu da kendinden pay isteyen benzerlerini de yerler. Hz. Peygamberimiz,
“İnsanlar öyle bir zamanla karşılaşırlar ki, herkes kurtlaşır ve kurt
olmayanları ötekiler yer” buyuruyor.
Darbeci generallerin kanunu kurtların
kanununa benzer. Kemal Tahir’in romanının adı olan “Kurt Kanunu” her darbe
sonrasında yürürlüğe girer. Bu zorba kanuna göre kurtlukta düşeni yemek
kanundur. Kurtlar açlık dönemlerinde av yapamadıkları zaman bir araya
toplanırlar ve kendi etraflarında bir daire oluşturarak dönmeye başlarlar. Bu
dönme sırasında ilk yorulup yere düşen kurt diğer kurtların avı olur.
Kurtlaşan generallerin kanunu her darbe
sonrasında bu şekilde işletilir. 27 Mayıs’ta, 71 Muhtırası’nda, 12 Eylül’de, 28
Şubat’ta, Ergenekon ve 15 Temmuz darbelerinde kurtlar gibi birbirlerini saf
dışı etmeye çalıştılar. Meselâ 1926’da İngilizci generaller kurt kanunu
gereğince Almancı-İttihatçı generalleri yemişlerdir. Bu ülkenin selâmete
çıkması için kurtlaşan darbeci generallerin birbirini yemesinde fayda var.
Böylelikle millet yanlısı generallerle kucaklaşma imkânı doğacaktır.
Bu ülke için en büyük tehlike
Tanzimat’la başlayıp Kamalovist Cumhuriyet’le çoğalarak kurtlaşan darbeci
general geninin devam etmesidir. Bu taifenin kurtlaştığı ülkede dirlik ve düzen
olmaz. Apoletlilerin kurtlaşması en çok ordunun zararınadır. Kamalov, Gürselov,
Madanoğluoviç, Evrenoviç, Çevikbiroviç kurtlaşan generalliğin yakın tarihteki
şedit birer nümunesidir.
Bu güruhun en sevdiği kelimeler:
Laikçilik, vesayetçi cumhuriyetçilik, darbecilik, Kamalov ilke ve
inkılâpları... En nefret ettikleri kelimeler: Hâkimiyet kayıtsız şartsız
milletindir, İslâm, câmi, hoca, başörtüsü, namaz, oruç, hac, sakal, imam hatip…
(ilbeyali@hotmail.com)