01 Ocak 2019

Robot Sophia Kimin Çocuğu (1)

Bakara Suresi 30. Ayette “Bir zamanlar Rabbin meleklere: Bakın ben yeryüzünde benim hükümlerimi uygulayacak bir halife, bir temsilci yaratacağım demişti de melekler: “Biz seni övgüyle yücelterek takdis edip sana saygı gösterip dururken, orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın?” dediler. Ama Allah onlara: “Sizin bilmediğiniz çok şey var onları ben bilirim” denmektedir.

Bu süreçten sonra Yüce Allah atamız Âdem AS'ı yaratır ve ayetin devamında “Adem'e her şeyin ismini öğretti. Sonra onları meleklere sunup: “Dedikleriniz doğruysa, haydi bu şeylerin isimlerini bana söyleyin bakalım“ der.

Bunun üzerine melekler ”Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız! Bizim senin öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Her şeyi bilen ve hikmet sahibi sensin” derler.

Devamında Yüce Allah “Ey Âdem! Eşyanın isimlerini meleklere haber ver.” buyurdu. O da isimleriyle onları bildirince (Allah) buyurdu ki: “Ben size dememiş miydim, göklerin ve yerin sırlarını sadece ben bilirim. Ayrıca sizin gizli açık yapmakta olduğunuz her şeyi bilirim.” dedikten sonra 34. Ayette “Hani meleklere, “Âdem'e secde edin” demiştik de İblis dışında hepsi secde etmişlerdi. O ise şiddetle kaçınmış, büyüklük taslamıştı ve kafirlerden olmuştu” şeklinde bir durumdan bahseder.

Yüce Allah bu ayetlerde 4 taraftan bahsetmektedir:

Mutlak bilginin tamamına sahip kendisinden,

Bu bilginin eşyayla ilgili kısmını öğrettiği atamız Âdem AS'dan,

Bunları bilmeyen ve Âdem AS'dan duyunca saygı duyup itaat eden meleklerden ve

Bu bilgi karşısında büyüklenip isyan eden ve saygı duyup secde etmeyen İblisten.

Ayetler; İblisin hased ve büyüklenmesinden sonra gazaba ve dalalete düştüğünden, kıyamete kadar süresi bulunduğundan bahisle, Atamız Âdem AS'ın Havva anamızla birlikte süresiz bir şekilde cennete yerleştirilmesinden ve İblisin kendilerini oradan çıkarmak için her türlü fitne ve kötülüğü yapacağını söyler.

Tüm nimetlere ve uyarılara rağmen Âdem AS'ın İblisin aldatmasıyla cennette o yasak işi yapmasından sonra tövbesinin kabul edilmesi sonucunda yeryüzüne gönderilişimiz ve bu dünyadaki yeni serüvenimize başlama sebebimiz anlatılır.

Bu durum Hud Suresi 61. Ayette “…O, sizi yeryüzünden (topraktan) yarattı ve sizi oranın imarında görevli (ve buna donanımlı) kıldı…”  şeklinde geçmektedir.

Yeryüzünde bu ayet mucibince inanan ve yaşayan müminlerin yanında bir de bu yaratılış gayesini inkâr eden ve fitne fücur çıkaran kafirler bulunmaktadır. Bu kişiler için Bakara suresinin 7 ve 11. Ayetleri arasında şöyle bahsedilir. “ Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir ve gözlerinin üzerinde de bir perde vardır; dehşet verici bir azap beklemektedir onları. Ve öyle kimseler var ki gerçekte inanmadıkları halde “Biz Allah'a ve Ahiret Günü'ne inanıyoruz” derler. (Aslında) onlar, (böylece) Allah'ı ve imana ermiş olanları kandırmak isterler. Hâlbuki kendilerinden başka kimseyi kandıramazlar ve bunu da fark etmezler. Kalpleri hastalıklıdır, Allah hastalıklarını daha da arttırmıştır ve ısrarlı yalanlarından dolayı onları şiddetli bir azap beklemektedir. Onlara “Yeryüzünde fesat yaymayın!” denildiğinde “Biz sadece ıslah edicileriz!” diye cevap verirler.

Bu kadar ayetten ve yaratılış gerçeğinden çıkaracağımız sonuç şudur ki: yeryüzünde Allah'a inananlar ile onun karşısında İblise inananlar olmak üzere iki ana unsur bulunmaktadır.

Allah'a inananlar yeryüzünü imar etmek için gönderilmiş müminlerdir.

İblise inananlar ve onun soyundan gelenler ise aynen meleklerin dediği gibi fitne ve fesat çıkarıp bozgunculuk yapanlardır. Bunlar bir de bu kadar fitnenin üzerine işleri düzeltmeye çalıştıklarını iddia edenlerdir.

Bu iki taraf arasında ta gayb âlemindeki yaratılış olayından itibaren bir çatışma vardır.

İblis ve onun tarafındaki şeytaniler, yaratılış esnasında Atamız Âdem AS'ın kavramları ve kelimeleri saymasının karşısındaki acizliklerinin ve bunun sonucundaki hased ve çekememezliklerinin acısı ve intikamı içinde yanıp tutuşmaktadırlar.

Dolayısıyla şeytani küreselcilerin muhtemel her konuyu fitneye çevirmeleri, düzeni bozma gayretleri ve bunu en güzel şekilde gizlemeleri en iyi bildikleri şeylerdendir ve esas amaçları da budur.

Böylece cennetten kovulmamızı gerektiren o büyük günah gibi bu dünyadaki birçok şeyi bize en güzel işmiş gibi sunmakta ve bizi aldatmaya çalışmaktadırlar.

Tıpkı robot Sophia ve benzeri teknolojilerde olduğu gibi.

Haftaya devam edelim inşaallah.