24 Şubat 2016

Suriyeli çocuklar kayıp kuşak olmasın!

Milyonlarca Suriyeli canını kurtarmak için evlerini terk edip komşu ülkelere sığınmak zorunda kaldı ve bu insanların gelecekleri en az 5 yıl daha belirsiz…

Türkiye'de yaşayan mültecilerin sayısı 2.5 milyonu aşmış durumda.

Bunların yarısından fazlasını 18 yaşın altındaki çocuklar ve gençler oluşturuyor.

Suriyeli sığınmacılar çok ağır bir yaşam mücadelesi veriyorlar.

Bu insanlar savaşta hem yakınlarını kaybetti, hem doğup büyüdükleri evlerini, iş yerlerini kaybettiler, hem de yeni yerleşim alanlarında kamplar ve farklı şehirlerde psikolojik, ruhsal hastalıklarla boğuşuyorlar. 

Savaşın ve göçün etkilerinin; kuşaktan kuşağa sirayet eden genetik bir hastalık gibi kalıcı izleri olduğunu unutmayalım.

Çocuklar ve kadınlar kriz karşısında en ağır bedeli ödeyen ve en ağır travmalara uğrayan kesimdir.

Ruhsal durumları, eğitimleri, yaşamları her zaman risk altındadır.

Türkiye'de Suriyeli çocuk sayısı da bir milyonu aşmış durumda ve bunların 450 binden fazlası okula gidemiyor. 

Türkiye'deki Suriyeli çocukların eğitim ve korunma ihtiyaçları; bazı sivil toplum kuruluşları, AFAD ve UNICEF gibi kurumların gayretleriyle üstesinden gelinmeye çalışılıyor.

Kampların dışında yaşayan Suriyeli çocuk sayısı 1 milyon 182 bin 261, okul çağındaki Suriyeli çocuk sayısı 746 bin, okula gidemeyen Suriyeli çocuk sayısı 451 bin….

Bu çocukların kayıp kuşak olmaması için sivil toplum ve belediyelerin özellikle daha duyarlı olmaları gerekiyor.

Suriyelilere özel eğitim veren 34 kampta 85 bin, kamplar dışında kurulan 240 geçici eğitim merkezinde 105 bin, devlet okullarında da 40 bin olmak üzere toplam 230 bin Suriyeli öğrencinin Türkiye'de eğitim imkanına kavuşmuş olması sevindirici bir durum.

Göç İdaresi verilerine göre 620 bin öğrencinin eğitim alması gerekiyor.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın üniversite çağındaki gençler için çalışması bulunuyor.

Şu ana kadar 2 bin öğrenciye burs vermiş. Her yıl bin öğrenciye daha burs vererek bunların üniversiteye gitmelerini sağlayacak, ayrıca üniversiteye gidenlerden harç almayacak.

POTANSİYELİMİZ ÇOK ŞÜKÜR MEVCUT

Bu insanlar mademki bizlere sığınmışlar, sorunlarını çözme noktasında elbirliğiyle çözüm yollarını da bulacağız ve bu potansiyelimiz de çok şükür mevcut.

Mülteci kamplarındaki okullarda her şey yolunda diyebiliriz. 

Ancak büyük şehirlerde okula gidebilen öğrenci sayısı oldukça az.

Okul çağındaki çocuklar ve gençler daha ziyade ev kirası ve maddi kazanç için çalışmayı tercih ediyor.

Suriye okullarının çoğunun ücretli olması ve birçok ailenin de bu paraları ödeyecek gücü olmadığından dolayı çocuklarını okula göndermeyebiliyor.

Türkiye'de daha fazla Suriyeli çocuğun okula gitmesini sağlamak amacıyla AFAD, Milli Eğitim Bakanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı, YTB ve sivil toplum kuruluşlarının çabaları takdire şayandır, lakin eğitim alanındaki eksikliklerin giderilmesi noktasında daha fazla destek ve gayrete ihtiyacımız var.

Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin kısa vadede geri dönüşü zor gibi görülüyor.

Sonuçta burada kalsalar da, geri dönseler de bu çocukların kayıp kuşak olmalarına müsaade etmemeliyiz.