Yetişkinlik Çağı

Yetişkinlik nedir? Hangi gelişim özelliklerini gösterir?

Yetişkinlik olgunluk demektir. Olgunluk için de öğrenim hayatını bitirmek, hayatını devam ettirebilmek için bir maddi geliri olan bir meslek sahibi olmak, aile olma sorumluluğunu yerine getirip karşı cinsten biriyle evlenmek şartlarını yerine getirmek gerekir.

Yetişkinliğin başlarında ergenlik etkileri devam eder. Kişi, anne babasıyla beraber yaşadığı evden kopmak istemez. Tek başına bir başka evde yaşamak veya evlilik yoluyla kurduğu yeni ailesini yeni bir evde yaşatmak onun için alışılması pek de kolay bir durum değildir. Yetişkinin ailesinden ayrılıp yeni bir ev kurması gerçekleştirmesi gereken bir gelişim görevidir. Aileden ayrılma ile aile bireylerinin yetişkinin hayatındaki yeri ve öneminde de yeni bir dönem başlar. Yetişkinin hayatının odağı aileden uzaklaşır.

Yetişkinlik üretkenliktir. İş hayatında yükselme, terfi alma, iyi bir maddi kazanç sağlama bu dönemin önemli özelliğidir. Yetişkin iyi bir meslek sahibi olmak, nitelikli bir işte çalışmak, en iyi şartlarda yaşamak için var gücüyle çalışır. Enerjisi oldukça fazladır. Ancak zaman yapmak istediklerini yapmasına izin vermeyecek derecede hızla akar gider. Yetişkinlikte güç oldukça fazladır. Durmak, dinlenmek bilmeyen birey hiç tükenmeyecekmiş gibi hırsla hedeflerine ulaşmak için çalışır, çabalar durur.

Yetişkinlikte birey dış dünya tarafından takdir edilmek için büyük bir hevesle çalışır. Diğer kişilerle iletişim içine girer. Sosyaldir. Aynı zamanda kendi iç dünyasıyla da ilgilidir. Yaşı ilerledikçe özellikle 40'lı yaşlardan sonra üretkenliği azalır. Enerjisi düşer. Bazı olumsuz duygular geliştirebilir. İleri yetişkinlikte sağlık durumundaki farklılıklar ortaya çıkar. Bu değişimlere alışmaya çalışır. Artık yavaşlamalar söz konusudur. Yeni nesil ile arasında kuşak çatışması yaşanabilir.

Özellikle iyi bir aile kurmuş, insanlarla iletişiminde sorun yaşamayan, ileri yetişkinlikte geride bıraktıklarına baktığında halinden memnun, gururlu ve huzurlu olan bireyler içinde bulundukları sağlık sorunlarına rağmen mutlu olurlar. Yetiştirdikleri çocukların başarılarıyla övünürler.  Kaybettiklerine keşkelerine takılıp kalmazlar. İnandıklarını dinin gereklerini yerine getiren yetişkinler stresle başa çıkabilir, iç refahına kavuşur, psikolojik sorunlar yaşamazlar. Ancak yalnızlığa terk edilmiş, maddi zorluk içindeki ileri yetişkinler çaresiz başkalarına muhtaç kalırlar. Türk örf ve adetleri açısından yadırganmasına rağmen toplum arasında git gide artan bir talep ile huzurevi kültürü oluşmaktadır. Çalışan yetişkinler sadece hafta sonu tatillerinde aile büyüklerini huzurevlerinde ziyaret etmekte, torunlar ninelerden dedelerden uzak büyümektedir. Geçmişten bugüne kültürümüzde aile büyükleri için evin en güzel yeri ayrılmakta, onları en iyi şekilde ağırlamak için üstün çaba harcanmaktadır. İleri yetişkinliğin her canlı için yaşanacak bir gelişim dönemi olduğunu unutmamalı, ahde vefa edip kendi atalarımızı en iyi şekilde gönüllerini kırmadan hayır dualarını alarak evlerimizde ağırlamalıyız.